Nedir bu Felsefe?
Bu soruyla çok geniş, yani kaplamlı bir mevzuyu kurcalıyoruz.Mevzu geniş olduğu için ahenkten yoksun kalır.Ahenkten yoksun olduğu için, mevzuyu, birbirinden daha farklı olamayacak bakış açılarından ele alabiliriz.Bu yolla doğru olan bir şeylere rastlamamız her zaman mümkündür.Lakin bu dallı budaklı meseleyi işlerken, mümkün bütün fikirler içiçe geçeceği için, sohbetimizin sağlıklı bir dikkatten mahrum kalması tehlikesi vardır. Bu yüzden soruya daha ince bir ahenk vermeliyiz. Bu şekilde sohbetimize daha berrak bir yön vermiş oluruz, onu bir yola koymuş oluruz. Bir yola diyorum. Bu demektir ki, bu yolun yegane yol olmadığını elbette kabul ediyoruz. Hatta, ileride işaret etmek istediğim bu yolun, bize soruyu hakikaten sorma ve cevaplama imkanı veren yol olup olmadığı açık kalmalıdır. Bir an, soruya daha ince bir ahenk vermemizi sağlayan bir yol bulduğumuzu varsayalım. O vakit sohbetimizin konusuna yönelik ciddi bir itiraz yükselir.”Nedir bu – felsefe?” diye sorduğumuzda, felsefe üzerine konuşmuş oluruz. Soruyu bu şekilde sorduğumuzda açıktır ki felsefenin üzerinde, yani dışında bir mevkide dururuz. Oysa ki sorumuzun amacı, felsefenin içine girmek, içinde konaklamak, onun usülüne uygun davranmak, yani “felsefe yapmaktır”. Bu yüzden sohbetimizin sadece dosdoğru bir yönünün olması yeterli değildir. Bu yön aynı zamanda felsefenin dışında değil, içinde hareket etmemizi de teminat altına almalıdır.